DİKKAT!

DİKKAT: Bloga girilmiş çoğu yazı ya çocuklukta yaşanmış cinsel istismar ve tecavüzle ya da ergenlik ve/veya yetişkinlikte yaşanmış tecavüz, cinsel saldırıyla ilgilidir. Bu tür yazıları okurken yaşadığınız olayı/olayları zihninizde tekrar yaşayabilirsiniz. Eski korku ve kaygılarınız yüzeye çıkabilir. Her hangi bir şeyle (ses, görüntü, koku, dokunma, tat) olayla, olaylarla ilgili anılarınız tetiklenebilir, geriye dönüşler (flashback) yaşayabilirsiniz. Böyle durumlarda okumayı bırakmanız, ihtiyaç duyduğunuzda, gücünüzü toplayınca tekrar okmanız iyi olabilir.

31 Ekim 2012 Çarşamba

Tecavüz Sonucu Bekâretinizi Kaybetmek

Tecavüze uğramak, her ne koşulda olursa olsun, travmatiktir. Tecavüze uğrayıp bekâretini kaybetmek ise, bu korkunç deneyimi daha da ızdıraplı hâle getirebilir. Bekaret, kişi için birçok açıdan değerli olabilir ve tecavüz sonucu kaybedilmesi bilhassa yıkıcı olabilir.

Kayıp
Bekareti kaybetmek, tarih boyunca birçok kültürde önemli görülmüştür ve bugünün toplumunda da önemli bir geçiş törenidir. Bekaretinizi kaybetmeyi seçmek, hayatınızda önemli bir olaydır ve batı toplumundaki birçok filmde, televizyon programlarında ve kitaplarda önemli bir yeri vardır. Eğer tecavüze uğrayıp bekaretinizi kaybettiyseniz, bu önemli seçimi yapma olanağı elinizden alınmıştır ve bu da büyük bir kayıptır.

Tecavüze uğrayan herkes, başına gelen şey üzerine bir kayıp hissi deneyimler. Bedenlerine yapılan şey yüzünden, kendilerinden bir parça ya da bedenlerinin kontrolünü kaybetmiş gibi hissedebilirler. Buna ek olarak bekaretini kaybetmek gerçekten çok ağır gelebilir. Kayıp, sadece fiziksel olarak bekaretini kaybetmekten çok daha büyük olabilir. Birçok insan, onu bir gün özel birine vereceği umuduyla bekaretine tutunuyor. Bazıları eşleri için saklıyor, bazılarıysa doğru insanın hayatına girmesini bekliyor. Niçin beklendiği fark etmeksizin, bekaretin tecavüz sonucu kaybedilmesi bu hayalin de kaybedilmesi anlamına gelir.

Din
Bugünkü bekaret tanımımızda dinin çok büyük rolü var. Birçok inanç, bekareti kişinin masumiyeti, saflığı ve iffetliliğiyle eşdeğer görür ve evliliğe kadar saklamasını bekler.

Bekaretin evliliğe saklanması gerektiğine inanın ya da inanmayın, bu dini ideal, tecavüz sonucu bekaretinizi kaybetmenin üstesinden gelme sürecini daha da karmaşıklaştırabilir. Bazı insanlar Tanrı tarafından cezalandırıldığını düşünebilirken, bazıları Tanrı’nın onları hakir gördüğünü ve artık iffetli olmadığını düşündüğünü sanabilir. Dindaşlarının evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışı, tecavüzün üstesinden gelmeye çalışan hayatta kalanların daha fazla utanç duymasına neden olabilir. Birçok hayatta kalan, kendisini “hasarlı ürün” gibi hissettiğini söyleyebiliyor.

Bana kalırsa, bir tanrı, tecavüze uğrayıp bekaretini kaybetmiş birine yaşadıklarından dolayı ancak ve ancak şefkatle bakabilir. İffetin sözlük tanımı “günah ve kötülükten azatlığı” da içerir ve tecavüze uğramanın sorumluluğu yalnız ve yalnız size zarar vermeyi seçen kişide olduğu için, iffetsiz olarak görülmesi gereken de sadece odur.

Tecavüzün Ardından
Bekaretini tecavüz sonucu kaybedenlerin, cinselliklerini geri kazanmaları, en çok zorlandıkları konulardan biridir. Nasıl olduğunu hiç öğrenmediğiniz bir şeyi, nasıl geri kazanabilirsiniz ki? Böyle negatif bir ilk deneyim, bedeninizi kendinizinmiş gibi görme şansınızı elinizden alabilir. Genel olarak sekse bakışınızı da tahrif edebilir.

Seksi, tecavüzün gölgesinde kalmadan tanıma şansınızın olmamış olması çok acı vericidir. Yakınlaşmalarda bu korkunç ilk deneyim tarafından lekelenmiş gibi hissedebilirsiniz ve bazıları için seksle şiddeti ayırmak zorlaşabilir.

Tecavüz sonucu bekaretini kaybetmiş hayatta kalanların, seksten bütünüyle kaçınmaları alışılmadık değildir. Yakınlaşmalarla başa çıkmak zor olabilir ve seks çok tehditkar gelebilir. Başka hayatta kalanlarsa tam tersi yönde tepki verip, sıklıkla rastgele cinsel ilişkide bulunmaya başlayabilir. Onlar için seks özel bir şeyden anlamsız bir şeye dönüşmüştür:

Bazen “gerçek / normal” seksin nasıl bir şey olduğunu merak ederler. Diğer zamanlarda ise, cinsel aktiviteleri, seksin ya da –eğer tecavüzden önce önem veriyorlarsa- bakire kalmanın önemini yadsıma çabası gibidir. Sıklıkla cinsel ilişkiye girebilirler çünkü ellerinden alınan bekaretin ve cinsel riyazetin değerini azaltmaya ihtiyaçları vardır. (Ledray, 1994, p.101)

Cinselliklerini geri kazanmaya çalışan hayatta kalanların, hem cinsellikten tamamen uzak durdukları, hem de sıklıkla cinsel ilişkiye girdikleri dönemlerden geçmeleri olağandır.
Tecavüz sonucu bekaretini kaybetmeye verilebilen bir diğer tepki, hayatta kalanın, tecavüz edene geri dönmesidir. Eğer tecavüz eden kişi tanıdıksa, olanları tecavüz olarak tanımlamak kafa karıştırıcı ve zor olabilir. Sonuçta yaşananları karşılaştırabileceğiniz bir şey yoktur ve hayatta kalanların bazıları seksin böyle bir şey olduğunu sanabilir. Bekaretini kaybetmeyi değerli sayma çabası da baskı yaratabilir. Robin Warshaw’ın (1994) flört tecavüzü hakkındaki çalışmasında anlattığı gibi:

Bazen kadınlar, tecavüzü zaten devam eden bir ilişki içindeki cinsellik deneyimi olarak görmek ve böylece yaşananları daha kabul edilebilir kılmak için, kendilerine tecavüz eden adamla görüşmeye devam ederler. Örneğin, üç haftadır çıktığı adam tarafından tecavüze uğrayan Bonnie (tecavüz sırasında bakiredir), daha sonra adamla cinsel ilişkiye girmiştir. Yaptığı şeyi “olanları meşrulaştırma çabası” olarak yorumluyor. (Warshaw, 1994, p.63)

Tecavüz sonucu bekaretinizi kaybetmeniz, başınıza gelenlerin ciddiyetini azaltmaz. Size tecavüz eden kişiye dönmeniz ya da cinsel açıdan çok aktif olmanız bir şey değiştirmez, yaptığınız hiçbir eylem tecavüzü geri alamaz.

Bekaretinizi gerçekten kaybettiniz mi?
Bekaretin tanımı tarih boyunca, dinlere ve kültürlere göre değişiklik göstermiştir ve bugün bile farklı insanlar tarafından birçok farklı şekilde yapılmaktadır. Bazıları yalnızca fiziksel bir şey olarak görürken, diğerleri ruhsal bir hâl olarak tanımlar.

Eğer bekaretin en temel tanımı olan “cinsel ilişkiye girmemiş olma” hâlini göz önünde bulundurursak, tecavüze uğramış olmanız bekaretinizi kaybettiğiniz anlamına gelmez. 

Tecavüz cinsel ilişki değildir – bir insanın diğerine zarar vermeyi seçtiği bir şiddet eylemidir; seks ise biriyle birlikte olmayı seçmektir, iki tarafın da olanlara özgürce ve kendi isteğiyle rıza gösterdiği pozitif bir deneyimdir. Tecavüz ve seks birbirinden tamamen farklıdır, tecavüze uğramış olmak cinsel ilişkiye girmiş olma hali değildir, dolayısıyla bekaretini kaybetmek de söz konusu değildir.

Sonuç olarak, bekareti tanımlamak kişisel bir yolculuktur. Kendi adıma ben, tecavüze uğrayıp bekaretimi kaybettiğimi söylemektense, bakireyken tecavüze uğradığımı söylemeyi tercih ederim. Bekaretim hiçbir zaman herkese açık bir şey değildi ve bir başkasıyla paylaşmayı tercih etmek her zaman benim kararıma kalmıştı. Bekaretin anlamını yorumlamaya çalışırken, kökenini dikkate almak iyi gelebilir. Yunanca “virgo” tanrıçaları tanımlamak için kullanılırdı ve güç, bağımsızlık ve direnç etiketi olarak görülürdü – bu üç özellik de hayatta kalanlarda bolca var.